Çünkü ben her şeyi çok yanliş anladım. Yasam ile en kurulmaz bağı kurdum aramda.
Snapslerimi tam da korkunun ortasında bagladım.
En kötüsünü buldum gerçeğin, seni sakladım rüyalarıma.
Nerede ne zaman ne oldu da böylesine alıştım,
sormayalım,
sorma.
saat on ikiyi geçeli çok oldu küçük kızım. Benim büyüm bozuldu. rücu edip aslıma, eski parçaları dinlemeye başladım. dilimin törpüsü kayıp, gecelerim ayık, zihnimde taşıdıklarım hoyrattır ya bundandır, acıtışım kelimeleri.
size, ikinize bakıp şaşırmıyorum değil. sual etmeden, koşulsuz kabullenişinizi; farkında olmadığınız muhtaciyetinizi, gözünüz kapalı güvenişinizi... hayretle izliyorum.
kendinden ve çevresindeki her şeyden emin, teslimiyet dolu halinizi, çocukluğunuzu seyredip diyorum, çocukluğun kaderi bu belki de; çocukluk her zaman biraz da çaresizlik barındırıyor içinde.
senin gibi ben de, annenle, doğumunu takip eden saatlerde tanıştım. sırtında çıkarılmayı bekleyen üç ok vardı onu gördüğümde, bıçak gibi kesilmişti korkuları acıdan, kanıyordu, belliydi, diline doladığı şarkıdan.
bir sabahtı yitirdim naif sözcükleri. üzerine titrediğim cümlelerim beni terk etti, bebekliğin..
bir dudak yarasıyla ellerimden kayıp gitti. ilgisi yok kardeşinin gelişiyle tüm olan bitenin. hüzünlü bir tesadüf bu sadece.
ipek' i mesut sözcüklerle ağırlamak varken burada, evvela seni yazmalıyım, sana ithafen yazmalıyım yine, anneliğin vefası mıdır nedir ilk çocuk, anneliğimin vicdanısın sen çocuk..
beklediğini biliyorum;
hezeyanlarımı hevesle okuyacağını, bendeki seni arayacağını...
üstelik on ay olmuş bekleyişim biteli, ipek vera geleli... uzun zaman demek bu.
senin varlığını öğrendiğimde selim asaf, şükürden ağlamıştım. korkudan ölmüştüm. bir süre kimselere söyleyememiş, algılayamamıştım. yepyeni bir sayfa, heyecan ve aklımın almakta zorlandığı bir bilgi gibiydin. bu kadarı beni zorlar, aşar derken, ufkumun bu noktada kilitleneceğini zannederken; insanlarla paylaştıkça, güzel temenniler gözlerdeki sevinçler ile benden öte bir durumla karşı karşıya olduğumu anlamıştım. rahmetiyle rabbimin, alışmış ve hala hatırladığımda huzura boğulduğum hisler yaşamıştım.